29 Nisan 2009

uzun zaman oldu...



Çok uzun zaman olmuş yazmayalı.Sürekli bilgisayar başındayım aslına bakarsanız ama bloguma yazmak için uygun zamanı bir türlü bulamıyorum. İşlerim çok yoğun , işe ara verince de gene bilgisayar başında olmak yoruyor beni. Rahatlamak için yemeyi tercih ediyorum malesef:( Bahar geldi ama ben hafifleşmek yerine habire ağırlaşıyorum.

Yazmayalı büyük bir misafir grubu ağırladım. Annem ve kayınvalidemin desteği olmadan bu sefer kendim yapıcam diye çok uğraşsam da her ikisi de benden daha hevesli çıkınca işin büyük kısmını gene onlar yaptı. Buluşma nedenimiz ayda bir akrabalar arası yapılan gündü. Altınları aldım.Uzun zamandır kendime birsürü şey alacam diye bu günü beklemiştim ama herzamanki gibi ben dişe dokunur bişey yapamadan paralarım püff uçtu. Efeye ve eşime bişeyler aldım ama gerisi nasıl olduysa giti:(

Efe konuşmasını günden güne geliştirerek bizi şaşırtıyor, onunla iletişimimiz çok rahatladı diyebilirim. Çiş sorunu konusunda ise bir gelişme yok malesef. Arkadaş edinmek istiyor, parkta çocukların yanına yaklaşıp arkadaş olalımmı diye soruyor mesela:) Onlardan ses gelmezse ama anne şimdi ne olcak diye soruyor büyük bir hayalkırıklığıyla. Yemek konusunda seçeneklerimizi çok azalttı. Çorbalardan midesi bulandı artık sürekli makarna yada pilav yemek istiyor bizde yanında tavuk yada köfte veriyoruz, bunların dışında sebze yada meyve hemen hemen hiç yemediği için endişe ediyorum.


Aktiviteler konusunda ise herzamanki gibi haftasonları alışveriş merkezlerinde Efeyi eğlendiriyoruz. Uzun zamandır ilk defa dün bir film izledim. The Burning Plain. Eşim Charlize theron ve Kim Basinger deyince hafif sade eğlenceli bir film izleriz sanmıştım ama yanılmışım. Filmin yarısından uzunca bir süre kimin ne olduğunu anlamıyorsunuz bulmaca çözer gibisiniz. Değişik bir konu ve oyunculuk süper bence kesinlikle izlenmeye değer.

Filmin ilk sahneleri çok üzücü malesef ama Issız adamın ilk sahnelerinin aynısı. Tek fark birinde erkeğin önüne gelenle yatması diğerinde ise bayanın. Nerede olursa olsun kopya çekmek kadar nefret ettiğim bişey yok. Ne olursa, nasıl olursa olsun kendisi olmalı herkes....